17 Eylül 2012 Pazartesi

herkese merhaba ben emre. burayı hala takip eden var mı merak ettim :) nasılsınız? iyiyim ben de. idare ediyorum işte. yaşlandım biraz. iki ileri bir geri, biraz da yorgun hissediyorum. pek mutlu diilim. bari burcu mutludur umarım evliliğinde :) sevgiler!

6 Ağustos 2010 Cuma

Burcu Hoşça Kal, Artık Ben de Herkes Gibiyim.

"ılk once cok tesekkur edıyorum ama hayatımda bırı var :)
kendıne ıyı bak :)"

Hafta başından beri destek olan herkese teşekkürler :) Nasip kısmet.

3 Ağustos 2010 Salı

Burcu Merhaba, Ben Emre, Birazdan Çıkıyorum Ofisten.

Burcu Merhaba,

Bugün annem durumumu sordu Windows Live Messenger'dan. "Alo Burcu nasıl gidiyor gelişme var mı?" dedi. Disleksi değil ama nedense mütemadiyen karıştırıyor böyle. "Yanlış numara oldu sanırım, Burcu diye biri yok burada." dedim. Birkaç saniye sonra jeton düştü ve güldü. Tanısan seversin ama tanımamakta fayda var. Anne neticede, herkeste bir parça var; Amerika'yı yeniden keşfetmek gibi oluyor bir anneyle tanışmak. Mesela benim seçme şansım olsa tanımazdım. K-Pax'teki gibi anonim çocuk olmak güzel bence.

Bilmiyorum çekimlerden sonra sen de aynı hisse haiz oluyor musun ama benim, 19.30'da başlayıp 2 saat sürmüş toplantıdan sonra çöktüğüm sandalyemden kıpırdayasım gelmiyor. Hala bu akışa anlam vermeye çalışıyorum. "Galiba dünyayı kurtarıyorum." falan diyorum bazen. Kurtarmadığımı bildiğim halde herkesin hayatı bana bağlıymış gibi çalışmaya devam ediyorum. Senin "Dürüye'nin Güğümleri"nde oynaman gibi. Ne çok ortak noktamız var değil mi?

Zaten şu sıralar bir sana karşı boş değilim, bir de şu 25 liraya aldığım masaüstü vantilatöre. Senin kadar güzel olduğunu düşünüyorum. Sevgim sıradanlaşmasın, hep layıkıyla sevebileyim diye 2. kademede çalışırken aniden kapatıyorum. O an aslında ne kadar değerli bir şey olduğunu hatırlıyorum ve onu çok seviyorum. Hatta kutunun üstünde gri işaretli diye almıştım, eve geldiğimde mavi işaretli kutuyu aldığımı fark etmiştim ve suratım düşmüştü ne aptalım diye. Oysa mavi de olsa, çok kısa bir zamanda, belki biraz da zorla, gayet iyi de anlaştık. Çok utanıyorum o tavrımdan. Mutluluk bu kadar ucuz bir şey işte. Sadece 25 lira. Keşke 2 senelik garantinin kapsamında olaydı.

Ofiste kimse kalmadı. Yukarıda plazanın güvenliği var sadece. Bütün gün yakıp kavuran sıcaklık yerini akşam esintisine bıraktı, masamdaki kahvaltıdan kalma susamları temizliyor. Kont adında bir köpek var bahçemizde. İsmine kanma, görünüşü Drakula'dan çok Adnan'ı andırıyor. O havlayıp duruyor. Ofisten çıktığımda 5 adım önümden yürüyüp beni otobüs durağına kadar bırakacak. Aklın bende kalmasın. Bindiğim otobüsün plakasını da alıyor sanırım. Benimle ciddi düşünüyor gibi. Rencide etmeyecek şekilde biraz senden bahsettim ama haliyle bir yere kadar anlıyor tabii. Kendine iyi bak. Görüşürüz.

Ben Emre.

2 Ağustos 2010 Pazartesi

Sözde Burcu Binici yorumu

İlk post'uma şu yorum gelmiş:

"Merhabalar Emre Bey;
Bana ulaşmaya çalıştığınızı bir arkadaşımın yazınızı internette şans eseri görmüş olması ve bana haber vermesi sayesinde farkettim. İçten yazınız için çok teşekkür ederim. Siz beni ekranda görerek tanımışsınız, ben de yazınızı okuyarak sizi tanıma fırsatı buldum. Böylece tanışmış olduk ve sanırım bir isteğiniz yerine gelmiş oldu. Ancak kendi tabirinizle belirttiğiniz çıkma teklifini kabul etmem takdir edersiniz ki mümkün değil. Yazınızı silmenize gerek yok zira yazınızdan dolayı rahatsız olmuş değilim. Yolunuzun açık olması dileklerimle...
Teşekkürler...
Burcu Binici"

Yoğun kanı, gerçek bir yorum olduğuna dair. Ama ben inanmıyorum. Login bile olunmamış. Bir sürü insan da birçok kanaldan kendisine ulaşmaya çalışıp mesaj attığını söyledi. Bu yorumdaki iddiada internette şans eseri görmüş bi arkadaş falan. Hafif bi "at hırsızı" muamelesi de sezdim. Hak etmediğim kanaatindeyim.

Facebook'um http://www.facebook.com/im.a.dog.chasing.cars Aynı arkadaşı buradan da bir "Evet blog'taki yorum benimdir." mesajı attırabilirse inanırım. Neticede kimseyi yemiyorum kötü bi niyetim yok. Şeker gibi adamım.

Burcu Tekrar Merhaba, Ben Hâlâ Emre

Facebook şeysi

Facebook'ta sayfa bile açtım! http://www.facebook.com/pages/Burcu-Merhaba-Ben-Emre/123947820984250 Beğenin bi' zahmet!

Ne Iphone peşindeyim ne konser bileti

Beni desteklememeniz için hiçbir sebep yok.

Blog'u tweet'leyin, paylaşın, takip edin, yazıp çizin.


Ekşi Sözlük'teki Entry'm

http://www.eksisozluk.com/show.asp?id=19874664

"sabah yine "dürüye'nin güğümleri" isimli post-apokaliptik yapımda izledim kendisini ve sevgilisi yoksa çıkma teklif etmek istiyorum artık. sözlükte kesin tanıdık vardır bi el atın bir işe yarayın ey sözlükçü. bir sürü ünlü de cirit atıyor burada.

merhaba burcu,

sana biraz kendimden bahsetmek istiyorum.

normal bi işi olan sıradan 83'lü biriyim boyum 1.84. göbeğimi inkar edemem her gün yüz yüze bakıyoruz ama spora başlamak üzereyim. belki agucuk bugucuk yapabileceğin üstünde uyuyabileceğin hafif göbek seviyorsundur diye biraz daha beklemeyi uygun gördüm.

çokça elitist tavırlar içindeyim ama çevremin senelerce içime işlediği söküp atamadığım bir avamlık da var bünyemde. dengeliyorlar birbirlerini. buna rağmen lümpen diilim zevk ve fikir sahibiyim, elimden de biçok şey gelir. ikizler burcunun olumlu özelliklerini taşıyorum. ben de 3 haziran doğumluyum senden 3 gün önce. birlikte kutlayabiliriz.

espriliyimdir kadınları güldürürüm. iki kelimeyi bir araya getirebilirim, dilim tatlıdır. cümlenin yarısına varmadan ne demek istediğini anlarım seni yormam.

yazın maalesef çok terliyorum (kokusuz) ama kışın gayet normal oluyorum. klima ya da vantilatör varsa terlemiyorum zaten. ayağım da kokmuyor. bazen ofiste sabahlıyorum düşün 36 saate yakın ayakkabı kalıyor ayağımda sonra çıkarıyorum koku yok. anca çorabı koklarsam biraz geliyor o da havasızlıktan normal bence. 120 liralık ayakkabı değil de 250 liralık ayakkabı 5 liralık çorap değil de 15 liralık çorap giysem o da olmaz. o standartta yaşamam için 1 sene daha geçmesi gerekiyor. yastığım çok yamuk değilse horlamıyorum da.

sevgimi gösteririm, şımartmayı severim. en temelde kadından da sevgisini göstermesini ve güven duygusu vermesini beklerim gerisi teferruatlaşır.

çirkinim, dişlek olmadan kocaman dişlere sahip olmayı başarabilmiş biriyim ama kızlar gülüşümü sever genelde. suratsız sevimsiz snob gözükürüm, türk'ten çok ermeni havası var kemiklerimde ama şeker gibi adamımdır. belki bi 5 dakika tırmalar o iticiliğim. bugüne kadar yüzlerce kez duymuşumdur "yaa ben sana acayip kıl oluyordum" lafını. google'da nick'imi aratırsan kesin fotoğrafım çıkar.

evcimen bir insanım ama "şuraya gidelim" dersen gelirim. aktivitem daha çok kafatasımın içinde gerçekleştiği için hareketsiz bir görünüşüm var, gözlerim kocaman değil ama üşengeç de değilim aslında.

yüzeysel bir insan diilim abuk sabuk şeyler düşünürüm ama hayatı zehir etmem daraltıcı bi yapım yok.

"slfkjsdlkfjsdlk" diye gülerim ama :ppppp :ddddd xdxd gibi şeyler yapmam yapandan da hazzetmem. az biraz nevi şahsına münhasır bir insanım tanıdığın kimseye benzemiyorum.

normalde çok küfür ediyorum ama seni rahatsız ederse sadece sen yanımda yokken etmeyi başarabilirim.

radiohead fanatiğiyim ama kulağa hoş gelen her şeyi dinleyen insanlara bir önyargım yok. serdar ortaç konserine gitmek istersen ben de gelirim sen eğlenince ben de eğlenirim.

sen süper dans ediyormuşsun anadolu ateşi falan ama ben çok kötüyüm. kalas gibiyim hiç esnekliğim yok. bu senin için sorun olabilir ama iki votka shot çaktıktan sonra dans konusunda çığır açabiliyorum. hem öğrenmeye süper açık biriyim belki bi iki figür öğretirsen kaparım. öğrenemezsem de çabama gülersin en azından :))

alkole bayılırım ama alkolik değilim kontrollü içerim. keyif için içerim ve kendimde kalırım. sigara kullanmıyorum. yine de sen kullanıyorsan sigara dumanından ve kokusundan uzak durmayı sana tercih etmem, katlanabilirim.

beyoğlu'na çıktığımızda paparazziler üşüşürse tek tek kameralarını kırıp dövebilirim ama senin için sakıncası yoksa hiçbir şey yapmadan elini tutar ve gülümseyerek "eet birlikteyiz çok mutluyuz" da diyebilirim bu konuda yönlendirmene açığım. "burcu hanım'ın öpüşme sahneleri sizi rahatsız ediyor mu?" diye sorarlarsa hiç gerilmeden "o iyi bir oyuncu, rolü neyi gerektiriyorsa onu yapacak sorumluluğa sahip. bundan rahatsız olmam söz konusu değil. anca gurur duyarım ama o da haddim olmaz." derim.

sokakta beyfendiyim yanına yakışırım. genel olarak beyfendiyim aslında. çirkinim ama karizmatiğim. gerçi insan evladına benziyorum yine öyle bunalımlı cılız metalci gibi gudubet bir şey değilim. "yakışıklı değilim" diyeyim. mutfakta sıfırım mutfaktan sana anca su getirebilirim maalesef. ya da portakal soyarım. ama süper yemek seçen bir insan olduğum için mutfakta senden de bir şey beklemem. hatta sen yemek yapmayı seviyorsan yardım edebilirim, arada öper şarj ederim. yatakta da fena değilim bence. yarı yolda bırakmam.

arabam yok. kadıköy'de oturuyorum işyerim beşiktaş'ta o yüzden taksiyle gidip gelemiyorum ve metrobüs kullanıyorum ama metrobüsten gerçekten iğreniyorum. şu an ailemle yaşıyorum ama çok yakın zamanda uygun bir ev bulup çıkacağım. şu an bazı şartların olgunlaşmasını bekliyorum.

futboldan zerre hazzetmem.

güven telkin eden bi tipim, güvenebildiğim insanı da ekstra çok severim. popom başım ayrı oynamaz. reklamcılık sektöründeyim ama karaktersiz değilim. zaten senelerce kapitalist emperyalist düzenden kaçtım ancak saçlarımdaki beyazlaşmanın paniğiyle tırmalamaya başladım.

deistim ama telefonda başından geçmiş ucuz atlattığın bir olayı anlatırsan "allah korumuş :s" derim.

kıskanç olduğumu inkar edemem ama rol icabı öpüşmeni görmezden gelebilirim. mesela geçen akademi türkiye özgür'ü öptüğünü gördüm ama dert etmedim. rol icabı olduğunu bildiğim için olgunlukla karşıladım. erken bir olgunluk tribine girdim zaten. gerçekten çok kavga etmem gereken zamanlarda karşımdaki kim olursa olsun "tartışmak istemiyorum" deyip uzaklaşıyorum. mutluyum.

umarım kendimi sana anlatabilmişimdir ve sevgilin yoktur. bence iyi anlaşabiliriz. radioheadbanger [at] gmail.com adresinden bana ulaşırsan çok lüks olmayan bir mekanda sana kahve tipi bir şeyler ya da alkollü bir şeyler ısmarlayabilirim. aslında çok lüks bir mekanda da ısmarlayabilirim ama en fazla 2-3 kere olur bu. sonra rutine oturunca maddi açıdan yorucu olacağı için mekan kalitesi gittikçe düşer ve ben "ulan çıkana kadarmış" tipi bir algıya sahip olmanı istemem. tabii "kadına hesap ödetmem" gibi bir kıroluğum yok. akışına bırakırım kah sen kah ben. neticede çalıştığın sektör itibariyle senin kazancın benimkinden çok daha üstündür. o samimiyeti yakaladıktan sonra dert diil. sevgilin varsa yine mail atıp ulaşman yeterli, entry'mi silerim. sevgilisi olan kızlara yazmam. adam uyuz olmasın.

cengiz semercioğlu ve yüksel aytuğ gibi tv dünyasıyla ilgili isimlere ulaşmaya çalışacağım. keşke popüler kültürün celebrity'si olsaydım ama underground takıldık işte niş kaldık :( haliyle şimdi sana hemen ulaşmamı sağlayacak süper bağlantılarım yok ama bence başaracağım.

sevgilerimle,
emre."